İlmiye sınıfının önemli ailelerinden birine mensup olan Ahîzâde Abdülhalim Efendi, 963 (1556) yılında İstanbul'da doğdu. Anne tarafından dedesi Şeyhülislam Sâdî Çelebi'dir (ö. 945/1539). Baba tarafından dedesi Nûrullah Efendi (ö. 989/1575), Muhaşşî Ahî Çelebi'nin (ö. 930/1524) damadıdır. 978 (1570-71) yılında medrese eğitimine başladı. Medrese eğitiminden sonra çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. 1000 (1592) yılında Bursa, 1001 (1593) yılında Edirne kadılığına tayin edildi. 1003 (1595) yılında bu görevden azledildi. 1005 (1597) yılında Anadolu kazaskeri olup iki sene sonra emekliye ayrıldı. Yerine atanan Damad Muhyiddin Efendi'nin hakkında çıkan rüşvet ve kayırmacılık söylentileri üzerine Ahîzâde, 1008 (1599) yılında ikinci defa Anadolu kazaskerliğine getirildi. Ramazan 1009'da (1601) Anadolu kazaskerliğinden emekli oldu, 6 Safer 1010'da (1601) tarihinde Rumeli kazaskerliğine getirildi. Hem Anadolu hem Rumeli kazaskerlikleri esnasında isyan ve ayaklanmalarla mücadele etti. 1011 (1603) yılında Rumeli kazaskerliğinden emekli olan Ahîzâde Abdülhalim Efendi, yakalandığı şîrpençe hastalığından 1013 (1604) yılının Muharreminde vefat etmiştir. Kabri Fatih'te evinin karşısında, kardeşi Hüseyin Efendi'nin yaptırdığı, bugün mevcut olmayan Çukur Medrese'ye bitişik türbededir.
Hem hattat hem de Halîmî mahlasıyla kaleme aldığı şiirleri bulunan Ahîzâde Abdülhalim Efendi'nin Nakşibendî tarikatına mensup olduğu bilinmektedir. Fıkıh, tefsir, tasavvuf ve dil bilimi alanlarında irili ufaklı eserler yazmıştır. Bu eserlerden bazıları müstakil risale olup bazıları ise mütalaa ettiği eserlerde aldığı notlardan müteşekkildir.