İslam Felsefesinde Cisim Teorisi: Hikmetü'l-ayn Geleneği
Varlığı ve ilkeleri metafizikte, harekete ve sükûna konu olması bakımından ise tabiat felsefesinde ele alınan cisim, klasik felsefenin önemli inceleme alanlarından birini teşkil eder. Dış dünyadaki somut nesnelerin izahı kadar bu nesnelerin varlığa gelişini ve dolayısıyla bir bütün olarak varlığın zorunlu varlıktan sudurunu da içerecek şekilde birçok başlığın açıklanması ve anlaşılmasında cisim teorisi, kritik önemi haizdir.
“İkinci Klasik Dönem” olarak da adlandırılan yüzyıllar içerisinde Necmeddin Ali b. Ömer el-Kâtibî (ö. 675/1277) tarafından kaleme alınan ve bir İbn Sînâcı felsefe klasiği olan Hikmetü’l-ayn, etrafında oluşan şerh-haşiye geleneği ile hem tedris faaliyetlerine konu olması hem de Fahreddin er-Râzî ve Nasîrüddîn-i Tûsî gibi düşünürlerin süzgecinden geçen felsefi düşüncenin izlerini takibe imkân vermesi açısından değerlidir. Eserin, müellifin bizzat talebeleri tarafından şerhedilmesi, sonraki yüzyıllarda çeşitli bölümlerine haşiyeler yazılması ve tartışılan bazı meselelerin müstakil risale çalışmalarına konu olması da oluşturduğu geniş etkiyi ortaya koymaktadır. Bu çalışmada Hikmetü’l-ayn geleneği çerçevesinde cismin tanımı, metafizik ilkeleri, varlığa gelişi ve tabiat felsefesinde incelendiği biçimiyle ilişenleri ele alınmaktadır.
Satın almak için tıklayınız.