Şerhu'l-Mevâkıf ve Hâşiyeleri Bağlamında Naklî Delilin Kesinliği
Klasik terminolojide “naklî (veya lafzî ve sem‘î) delil” kavramı ile ifade edilen Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinin ve Hz. Peygamber’in hadislerinin kesin bilgi (yakîn/katiyet) verip vermediği hususu, İslam ilim ve düşünce geleneğinin özgün tartışma alanlarından birini oluşturur. “Naklî delillerin kesinliği problemi” olarak adlandırılabilecek bu tartışma genel olarak Fahreddin er-Râzî (ö. 606/1210) ile başlamış, Seyyid Şerîf el-Cürcânî (ö. 816/1413) ile daha da derinleşmiştir. Onun Şerhu’l-Mevâkıf adlı eseri etrafında oluşan literatür tartışmaya farklı boyutlar kazandırarak zengin bir çerçeve oluşturmuştur.
Elinizdeki kitap naklî delillerin kesinliği problemini, Cürcânî’nin Şerhu’l-Mevâkıf’ta benimsediği görüşler ve yaptığı değerlendirmeler merkezinde ele almıştır. Öncesi ve sonrasındaki düşünürlerin görüşlerinin de mukayese edildiği çalışma, ayrıca ilgili esere yazılan haşiyelerdeki bilgilere de odaklanmış ve problemi çok yönlü tahlile tâbi tutmuştur. Böylece kadim medrese klasiği bir metin etrafında ve onun muhtemel kaynaklarıyla, etrafında oluşan birincil literatür çerçevesinde problemin bütün açıları ortaya konmaya gayret edilmiştir.
Satın almak için tıklayınız.